9 Temmuz 2015 Perşembe

[YORUM #12] ALİ İLE RAMAZAN-PERİHAN MAĞDEN




ALİ İLE RAMAZAN-PERİHAN MAĞDEN


Sayfa Sayısı: 160
Tür: Dram
Yayınevi: Everest Yayınları


Ramazan, Ali'nin ta başından, daha ilk günlerinden bildiği bir şeyi, o olmadan bir hiç olduğunu; ancak Ali ile Ramazan olduklarında tam olduklarını, bir anlam kazandıklarını o bekleme günlerinde anlıyor. Kabul ediyor.

Ali'yi bekledikçe boş duvarlara bakarak; Ali içinde büyüyor, büyüyor. Ali basmasına uğruyor Ramazan.

Ali'nin gelmesine yakın o kadar ağlıyor ki uluya uluya yer yatağında, içinin yıkandığını hissediyor baştan aşağı.

''Ulan Ali, sen dönmeden ağlaya zırlaya yıkadım içimi. Yeni doğmuş bebek gibiyim be Mağaraçocuğu. Ne biçim seviyormuşum ulan seni!'' Ali'yi garda karşılarken bunları söyleyip boynunu öpüveriyor.

Ali kıpkırmızı oluyor utancından. Yanlış anlayacaklar. İbne değil onlar. Ne biçim aşıklar.
İkisi de erkek; tamam. Ama aşıksan ne yazar:
Kime ne yazar!

Yine yine yine çok beğendiğim bir kitapla karşınızdayım! Ali ile Ramazan... Aah ah, nereden anlatmaya başlamalıyım? Sanırım önce kitabın elime nasıl geçtiğini anlatmalıyım. Kitap bana İzmir'den geldi aslında. Çok çok sevdiğim biri kitabı geçen günlerde alıp okumuş ve çok beğenmiş. Benim de okumam için kitabı kargolayıp gönderdi. Tabii ben de kitabı alır almaz okumaya başladım ve aynı gün içinde bitirip kitap hakkında tartışmaya başladık.

Kitabın yazarının köşe yazarı olduğu kurduğu cümlelerden belli oluyor gerçekten. Örneğin, şimdiki zamanlı cümleler kurması beni köşe yazarı olduğuna ikna etmeye yetti. Ayrıca noktalama işaretleri kitapta çok güzel kullanılmış, bu da benim için çok hoş bir şeydi tabii ki.

Biraz kitabın konusundan bahsetmek istiyorum. Bir yetimhane var. Burada da Ramazan adında bir çocuk var ve bu çocuk yetimhanedeki diğer çocuklara büyüklük taslamayı seviyor, misket oyunlarında sürekli onları yenip en güzel misketleri topluyor. Zaten yaşça da onlardan büyük. Bir gün yetimhaneye yeni bir çocuk geliyor, adı Ali. Ali'yle gün geçtikçe Ramazan daha iyi anlaşıyor ve sonraları zaten bunun arkadaşlık olmadığını kendileri de dahil olmak üzere herkes anlıyor. Kitap zaten bu mükemmel aşkı anlatıyor.

Kitapta yeri gelecek ağlayacaksınız, yeri gelecek bu aşk karşısında boyun eğecekseniz. Bakın, garanti veriyorum. Eğer koyu bir homofobik değilseniz fakat yine de homoseksüellere tepkili yaklaşıyorsanız, bu kitabı okuyunca duygularınız harekete geçecek. Ayrıca kitapta yaşanılan olayın gerçek olduğunu bilmek o kadar koyuyor ki insana, anlatamam. Hele sonlarının ölüm ile bitmesi daha da koyuyor.

Perihan Mağden, bu aşkı gerçekten de kalemiyle çok güzel yansıtmış. Fakat kitapta şöyle bir şey var, bazı önemli şeyler bir cümlede gizli sadece. Bu yüzden hızlı okursanız daha sonra bu neden böyle oldu gibi tepkiler verebilirsiniz. O yüzden yavaş yavaş okumakta yarar görüyorum.


Resimde gördüğümüz kişi Ali oluyor. Ali, kalbi çok saf bir çocuk. Ramazan'a da deli gibi aşık zaten. Ramazan'ın ona Ali'm demesine bayılıyor. Hiçbir zaman ona karşı gelemiyor ve Ramazan için her şeyi yapabilecek bir karakter. Zaten Ramazan'dan sonra kendini toparlayamıyor maalesef.





Bu ise Ramazan. Ali için deliren biri. Kendini bazen Ali'ye layık görmüyor. Kendisini kelimenin tam anlamıyla 'orospu' olarak görüyor ve zaten bu işi yapıyor bir süre maalesef. Fakat Ali için sürekli en iyisini istiyor, ne yapıyorsu onun için yapıyor.





İşte böyle, bir kitabın sayfalarından böyle olaylar da çıkabiliyor. Yaşanmış ve tamamen gerçek olaylar. Ali ile Ramazan gerçekten de en sevdiğim kitaplar arasında. Benim bu kitaba puanım dört fakat sebebi sevmediğimden değil kesinlikle. Yazar köşe yazarı olduğu için bazı duyguları aktarmakta eksik kalmış. Fakat yine de kesinlikle kütüphanenizde bulunması gerekiyor. Okuyun ve okutun!





Başka bir kitabın sayfaları arasında karşılaşmak üzere,
herkese iyi okumalar!

0 yorum :

Yorum Gönder

Text Widget

Copyright © Şiir Kokan Adam | Powered by Blogger

Design by Anders Noren | Blogger Theme by NewBloggerThemes.com